Bu bir Wall Street Journal haberidir, fotoğraflar dahil tüm bileşenler olduğu gibi aktarılmıştır.
Türkiye’ye Deprem Yardımı Erdoğan’ın Rakiplerinden Yağıyor!

Türkiye hükümetinin geçen ayki depremlerin sonrasını yönetme zorlukları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için garip bir durum oluşturuyor: Bazı en büyük rakipleri, devletin yanıtındaki boşlukları doldurmaya yardımcı oluyorlar.
Sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve muhalefet yönetimindeki belediyeler, en kötü etkilenen birçok bölgede, henüz merkezi hükümetten az yardım alan şehirlerde yiyecek ve giyim dağıtarak, geçici tıp merkezleri kurarak, çöp toplayarak, yangınları söndürerek ve yolları tamir ederek yedek hükümetler haline geldi.
6 Şubat depremlerinden saatler sonra yıkılan bu Türk kentine koşan İstanbul itfaiye şefi Remzi Albayrak, “Bütün işi yapan asıl aktör biziz” dedi. Erdoğan’ın en şiddetli muhaliflerinden bazıları tarafından yönetilen 500 mil uzaktaki İstanbul belediyesinden yüzlerce itfaiye aracı, ambulans ve kurtarma görevlisi ona katıldı.
İstanbul’un itfaiye, polis, doktor ve gönüllülerden oluşan ordusu, Türkiye’nin güneyinde enkaz haline gelen Hatay ilinde, deprem yardımının en görünür işaretleri oldu. Albayrak Bey, kendisini Antakya’daki seyyar komuta merkezinden yardım operasyonunu yöneten “Hatay’ın gölge belediye başkanı” olarak tanımlıyor.
Hayati önem taşıyan devlet hizmetlerinin çökmesi ve hükümetten bağımsız yardım çabalarının artması, yıllardır gücü merkezileştirmeye çalışan ve deprem müdahalesini ele alışı Mayıs’ta yapılması beklenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir kırılganlık haline gelen Erdoğan için bir sınav niteliğinde. Depremler, Türkiye ve Suriye’nin 200 millik bir bölümünde 52.000’den fazla insanı öldürdü ve hala afet bölgesinde bulunan pek çok bölge sakini, elektrik ve su gibi temel hizmetler ile gıda ve temizlik ürünleri gibi ihtiyaç malzemeleri için beklediklerini söylüyor.

Kendi işinin sahibi olan 28 yaşındaki inşaat mühendisi Melek Aydın, ailesine erzak bulmak için sivil toplum kuruluşlarının yardım dağıtım noktalarında dolaşırken, “Artık bizi unuttular” dedi. “Buraya oy istemeye geldiklerinde çok güzel konuşuyorlar ama yardım istediğinde ilk iki gün kimse yoktu.”
STK’ların ve yerel yönetimlerin doğal afetlerden sonra yardım ve kurtarma çabalarına yardımcı olması alışılmadık bir durum değil. Ancak muhalefet kontrolündeki İstanbul şehir yönetiminin afet müdahalesindeki rolü, iktidarda olduğu 20 yıl boyunca siyasi nüfuzunu cumhurbaşkanlığı etrafında toplayarak ve yerel kurumları bir kenara atarak Türk devletini yeniden şekillendiren Erdoğan için bir ikilem. Sayın Erdoğan yönetiminde, Türk yetkililer siyasi muhalifleri ve sivil toplum liderlerini hapse attı.
Muhalefet, 2019 seçimlerinde ülkenin en büyük ve en zengin şehri olan İstanbul’un kontrolünü ele geçirdi ve bu; Sayın Erdoğan için bir sitem niteliğindeydi ve onu koltuğundan indirme çabalarına yeni bir soluk getirdi. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Mayıs seçimlerinde Sayın Erdoğan’a meydan okuyan listede artık cumhurbaşkanı yardımcısı adayı. Bir Türk mahkemesi, hukuk analistlerinin saçmalık olarak nitelendirdiği bir davada, İmamoğlu’nu kamu görevlilerine hakaret etmekten mahkum ettikten sonra Aralık ayında ertelenmiş hapis cezasına çarptırdı. Şimdi bu mahkûmiyet kararına itiraz ediyor.
O ve diğer İstanbullu yetkililer, merkezi hükümetin şehir yetkililerini günlük yönetimin rutin meseleleriyle sık sık dondurduğunu, bunun deprem bölgesine kadar uzandığını söyledikleri bir koordinasyon eksikliğine yol açtığını söylüyorlar. Devlet afet yönetim kurumu AFAD, 6 Şubat’ta İstanbul ve diğer belediyeleri ülkenin belirli bölgelerinde koordinasyon hizmetleriyle görevlendirdi, ancak müdahalede yer alan yetkililer, o zamandan bu yana AFAD’dan çok az iletişim kurduklarını söylediler.

“Merkezi hükümetin eksiklerini tamamlayamıyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz ama kapasitemiz sınırlı” dedi.
“Sahada koordinasyon olmadığında yaşanan en yaygın deneyim aslında depremzedelerin aşırı güven kaybı oldu” dedi. “O çaresizlik anında bunun en çarpıcı sonucu, durumlarına karşı öfkelerini ifade etmeleri oldu.” diye ekledi.
Sayın Erdoğan, hükümetin depremlere ilk müdahale sırasında hatalar yaptığını, ancak kaynaklarının tamamını sıraladığını söyledi. Felaketin ölçeğinin herhangi bir hükümetin kaldıramayacağı kadar büyük olduğunu ve şiddetli bir kış şartlarının ilk müdahaleyi engellediğini söyledi. 1 Mart’ta “Eksiklikleri konuşmak ve af dilemek zayıflık değildir” dedi.
Hatay’da, depremler sırasında hastaneler, iletişim ve polis gibi kilit devlet kurumlarının arızalanmasının ardından İstanbul belediyesi ilin yönetilmesine yardımcı olmak için devreye girdi. Mahalle sakinleri, felaketin ardından yaklaşık iki gün boyunca sevdiklerini çaresizce aramak için evlerinin yıkıntılarını tek başlarına kazmak zorunda kaldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yardım operasyonu, Antakya merkezde hasarlı bir alışveriş merkezinin gölgesindeki çadır kampına yapılıyor. Yüzlerce gönüllü ve belediye görevlisi kamyonlar dolusu malzemeyi indiriyor, hastalara bakıyor ve yemek dağıtıyor. İstanbul zabıtasının mavi yelekli memurları da aralarına karışmış durumda. İtfaiye araçları, ambulanslar, petrol tankerleri ve cenaze hizmet aracı yerleşkeye girip çıkıyor.
Geçenlerde bir öğleden sonra, İstanbul itfaiye şefi Bay Albayrak, TV monitörleri ve iletişim teçhizatıyla dolu bir kamyonun içindeki komuta noktasında oturuyordu. AFAD ve bölge valisinin düzenlediği afet yönetimi toplantısından yeni dönmüştü. Davet edilmediğini ama yine de bir kamyona atlayıp içeri girdiğini söyledi. İtfaiye ekiplerinin kentte çıkan yangını söndürmek için yarıştığı sırada AFAD yetkilileriyle tartıştığını belirtti.
Albayrak, “Hatay’ın gölge belediyesiyiz” dedi. “Masada bir koltuğa ihtiyacımız var.”
Hatay’da İstanbul Belediyesi’nin yanı sıra çok sayıda hayır kurumu, aktivist grup ve siyasi parti de yardım için devreye girdi. Sivil toplum grupları, Orontes Nehri kıyısındaki bir parkta yardım dağıtım noktaları kurdu ve bölge sakinleri kıyafet, sıcak yemek ve tıbbi ve zihinsel sağlık ihtiyaçları için yardım almak için sıraya girdi.
“Bu yaptığımız normal değil.” dedi nehir kıyısındaki bir yardım dağıtım noktasını denetleyen solcu Türkiye İşçi Partisi’nden siyaset bilimci ve yetkili Hakan Güneş, “Hükümetin yerine öylece geçemeyiz” dedi ve “Burası fakir bir ülke değil. Doktorlarımız var, ordumuz var, polisimiz var, araçlarımız var ve tam kapasite kullanmıyorlar” diye ekledi.
O konuşurken, gönüllüler çocuklar için bir kukla gösterisi canlandırdı. Yakınlarda 20 yaşındaki öğrenci Didem Kutlu, diğer Hataylılarla birlikte kıyafet yardımlarını almak için sıraya girdi. “Yardım alabileceğim başka bir yer yok,” dedi.

Haber kaynağı: https://www.wsj.com/articles/turkey-earthquake-aid-pours-in-from-erdogans-rivals-975d9377